Sayfalar

3 Aralık 2011 Cumartesi

A Love To Kill: My Mistake!



A Love To Kill denince iki şey gelir benim aklıma. Birincisi "Hep sen mutlu olursan bu hiç eğlenceli olmaz değil mi?" repliği.. Aklımda derin yer etmiş repliklerden biri oldu bu. İntikamını alan, adaleti sağladığını düşünen Bok Gu kendisini rahatlatmıştır bunu söylerken, ya da öyle olduğunu düşünmektedir. Çoğu zaman hepimiz bu cümleyi söyleyebilmek istiyoruz ama değil mi? Bize haksızlık eden birini pişman edip "Hep sen mutlu olacak değilsin ya!" demek, ne kadar da güzeldir kim bilir :) Diğeri ise başlığımdaki "My mistake!" repliği.. Bok Gu intikam falan alamadığını, sadece kendisini aldattığını anladığında, pişmanlıktan gebererek bu kelimeleri sayıklar.. O tatlı ötesi Kore aksanlı İngilizcesiyle hatalı olduğunu haykırır.. Ve insanı ağlatmayı başarır..

Sevdiğim, özlediğim aktörlerin dizilerini tekrar izlediğimi yazmıştım. Rain'i tekrar izleyebilmek içinse bu diziyi seçtim. Full House dizisini de Rain'in oradaki rolünü de fazla sevmemiştim zaten. Ama bu dizide.. O öyle farklıydı ki..

Neyse Rain demişken önce ondan bahsedelim azıcık. Hem bol bol eklediğim Rain resimlerine de haksızlık olmasın :) Çocuk bir kere insan değil yau, bir erkekte olması gereken her şey onda toplanmış adeta. Uzun boylu, omuzlarının genişliği kadraja sığmıyor, kaslı erkek konusunda bir rol model, iyi oyuncu, dans edip şarkı söyleyebilmesi apayrı konular zaten, ses tonu çok etkileyici falaan filan.. Daha da yazabilirim ama başka şeylerden de bahsetmek lazım :) Bir de gerçek bir erkek gibi görünüyor. Ne kadar çok sevsem de Koreli aktörlerin %90'ının yüzündeki estetik müdahaleler yüzünden hepsi kusursuz, porselen bebek gibi görünüyorlar. Ama o öyle değil.. Estetikli mi değil mi bilmiyorum ama bence çok doğal, olması gerektiği kadar sert bir yüzü var..



Biraz da diziden bahsedeyim. A Love To Kill çok güzel bir aşk-intikam hikayesi. Abisinin intikamını almak için topstar Cha Eun Suk'un koruması olan Bok Gu ile kızımızın aşk hikayesi anlatılıyor dizide. Bi kere dizinin içerisinde çok güzel bir Misa havası var ve o bile diziyi izlemek için yeterli.. Misavari şarkılar, Misavari mekanlar.. Shin Min Ah'nın oyunculuğu çok çok iyiydi bir de. Çoğu kimse onu Gumiho rolüyle sevdi ama burada çok daha iyi bir oyunculuk sergilemiş bence. Ama çok ağladı yau, gözyaşları hiç dinmedi.. Bana bile fenalık geldi artık, insan ağlamaktan da yorulmaz mı? Bir de fazla saftı kızımız, yahu sen koskoca topstar olmuşsun, ne ortamlar görmüşsün azıcık gözünü açsana! Herkese inanıyor, kim ne dese kanıyor zavallıcık! Dizinin mağduru Min Gu değil bu kızdı kesinlikle..



Dizi 11. bölüme kadar çok güzel gidiyor, ama sonra tüm gidişat değişiyor birden, olaylar Min Gu üzerinden dönmeye başlıyor, ana konu bambaşka yerlere gidiyor, aşkın yerini pişmanlık, üzüntü, vicdan falan alıyor derken dizi çok yavaşlıyor. Ben o yüzden ilk 11 bölümünü çok sevdim bu dizinin, sonrası bizim sakız dizilerimiz gibi gereksiz olmuş..

Sevdiğim sahnelerden de bahsetmek istiyorum şimdi.. Gerçi çok fazla var ama birkaçını anlatmazsam olmaz şimdi :)



Bi Rain dizisinden bahsediyorsak bir öpüşme sahnesini beğenmemek olmaz şimdi. Adam bu işi biliyor kısacası.. Keşke gidip diğer meslektaşlarına da öğretse azıcık. O yapay öpüşmeler falan nedir yau :) Neyse kumsaldaki öpüşmeden bahsediyorum tabii ki.. Kızımız hıçkırıklarıyla boğuşurken dünyanın en cool hareketiyle onu çekip öpmesi gerçekten çok karizmatikti.. Hıçkırık böyle kesilecekse insan her daim hıçkırmayı göze alır dimi ama :)



Kızı otel odasında kurtardığı sahne de çok güzeldi.. Bizim efendi çocuk Joon Sung bir kadeh sojuyla Nuri Alço'ya dönüşüp Eun Suk'u odasına götürmeye kalkınca koruması güzel insan odaya dalıp onu kucakladığı gibi götürür. Bu hareketi süperdi.. Buradaki amacını çok anlayamasam da sevdim.. Zaten bu çocuğun hiçbir amacı anlaşılamıyordu ki dizide, kapalı bir kutu sanki, ağzından sözcükler zor dökülüyor..



Kızı kurtarışlarından bahsetmiyorum bile.. Sanki koruma olmak için doğmuş, Whitney Houston görse kıskanırdı neredeyse :)



Ve elbette ramen sahnesi.. "Seni sevmiyorum, seninle oynadım zaten.." diyerek kuzumuzu terk etme çabasına giren Eun Suk iki kase ramen yeyip her hassas bünyeli çekik kızımız gibi kusar. Tüm bunlara rağmen Bok Gu peşinden gider bu kıza yardımcı olur, sonra da "Gözlerin seni seviyorum diyor ama.." diyerek onu öper! (Kızın 10 saniye önce kusmuş olması bile bu sahnenin romantizmini öldürememişti :) ) Tabi bu hareketin amacı da sonradan anlaşılıyor ama yine de çok karizmatikti yau ne yapayım ben şimdi :) Bir de daha sonra yine oraya gidip ramen yiyen kızın hıçkırıklarını duyuyordu Bok Gu :( Bu dizinin her sahnesi anlatılır yau en iyisi burada keseyim ben :)

Son olarak dizinin müzikleri de şahane diyorum.. Hüzünlü, kalp burkan şarkılar hepsi de. Yıllardır aklıma geldikçe bıkmadan dinlerim ben de.. Yazıyı bitirirken bir de "Gel teskere!" türküsünü söylemekten başka bir şey düşmüyor bana. Rain bir an önce gelmeli ama değil mi sayın okuyucular :)

9 yorum:

  1. Çook güzel yazmışsın eline sağlık :)

    Ben dramları sevmediğim için uzun süre izlemedim bu diziyi.Daha geçen ay izledim o kadar erteledim yani.Tatlıyı sona saklamak gibi oldu bu dizi benim için.
    My mistake'i duyduğumda ağlamam gereken yerde gülüyordum ben.Ama abisinin başında ağlayıp "My Mistake" demesini unutamam o sahne süperdi.
    Raine gelirsek dediğin gibi en adam gibi duran yani süt bebelerine benzemeyen aktör/şarkıcı/dansçı adama tek bi sıfatlada seslenemiyoruz yaw :D Bide öpüşme sahneleri cidden en iyi bu adamdan çıkıyor.Ders vermeli kustukdan sonraki öpüşme sahnesinde ben "Wuhuuu adamım sen bu işten anlıyosun" diyip sonra kustuğunu hatırlayıp Iykklamıştım :))
    Hangi bölüm olduğunu hatırlamıyorum ama bi arabanın önüne geçip "birlikte ölelimmi?"
    dediği sahnede çok güzeldi.
    Gevezeliğim tuttu yine.Bol Rainli yazılar bekleriz gözümüz şenlenir.Gitti malum özlemeyelim :)

    YanıtlaSil
  2. sondan başlamalı yoruma ki bu diziyi konuş konuş bitmez. benim için de özellerdendir hele o başlangıç müziği ah diyorum. intikamın sesi gibiydi:) dizi kurgu müzik çekim oyunculuk gücü süpperdi! rain ve shın mın ın en iyi dizileriydi. raini pek sevmem hatta sevmiyorum ama bu dizide hakkını teslim etmek lazım çok başarılı. öpüşme konusuna gelirsek malesef masusçuktan olayı da onların olmazsa olmazları gerçekten olsaydı diziyi ikinci dizi saatinde yayınlamak zorunda kalırlardı bu da bir kore geleneği:) sonunu sevmedim zaten haddinden fazla üzüntü vardı sonunda ölmek şart mıydı. neyse kızmaya başlarsam bitmez doğrusu. ama ben ikinci erkeğe de üzüldüm kız için çok şeye göğüs gerdi. zaten şimdi düşünüyorum da kim nam gil bad guy dizisinde sanki rainin bu dizideki karakterini taklit etmiş gibi bir haldeydi. bu diziden çok ekmek çıktı doğrusu.

    YanıtlaSil
  3. uu süper bi yorum gelmiş yazımıza, ellerine sağlık canım :)

    my mistake hala kardeşimle benim aramda bi espridir, "mai miskeykı!!" diye eğleniriz rain'i anıp aah ah :) bir de 2 yılı olmasaydı gelmek için ne iyi olacaktı.. çekikler içinde rain gibisini bulmak gerçekten zor, yakışıklı olması dışında bir sürü artısı daha var çocuğun, acaip seksi mesela :) öhöm öhöm ne diyorduk, öpüşme konusunda bir pro evet, kusma olayını bile 10 dakika sonra fark etmiştim, öyle dalmıştım adama düşün artık :)

    gittiği aklıma geldikçe ben de kötü oluyorum yau gel tezkere gel tezkere^^

    YanıtlaSil
  4. tüm yorumlarına katılıyorum canım, başlangıç müziği defalarca dinlense de bıkılmayacak cinsten. dizi o kadar kaliteli ki daha en başından kendini belli ediyor. ama 1.. bölümden sonra çok yavaşlaması ve sonunun gereksiz şekilde dramatikleştirilmesi dizi hakkında yapabileceğim birkaç eleştiriden biri benim için de.. ikinci erkeği sevenlerdenim ben de, çocuk hem yakışıklıydı, hem de her şeye rağmen kızı bırakmadı.. bad guy'ı da izlemedim ama rain'in o kadar dolu, o kadar güzel bir rolü vardı ki çok kişiye ilham vermiştir bokgu karakteri buna eminim..

    YanıtlaSil
  5. Ellerine sağlık çok güzel anlatmışsın canım diziyi. Bu dizi o ihtişamlı görüntüsüne rağmen Rain'e sırtımı dönüp ama abisi diye böğüre böğüre ağlamamdır. Evet kimsenin umursamadığı, aa salak atladı aşağı dediğiniz o adamdır bu dizide beni paramparça eden.

    Bir de dizinin sonunda biraz daha diş biledim doğal olarak SMA'ya boşuna kurulmadı ASMA tipi (:

    Bu dramatik diziye de böyle yorum yazarak tarihe geçtim galiba :D

    YanıtlaSil
  6. misa gibiydi dedin ya bir yerde, böyle bir aydınlanma, rainden bir hoşlaşma geldi bana :D :D :D ŞMA'da var ne güzel, aralık dizi kuşağına koyuyorum bu diziyi o vakit :D

    YanıtlaSil
  7. min gu tatlı çocuktu yau, kardeşi gibi sert, değildi, duygusaldı, merhametliydi falan.. ama aptallık edip sevdiği kızı terk etti, hem de onu hiç dinlemeden.. neyse yine de yazık oldu, iyileşince sevinmiştim ben ama sonunda yine ölmesi çok acıklı oldu.. e dizi acıklı ben de ne bekliyorsam :)

    YanıtlaSil
  8. uu makinom sen izlememiş miydin bu diziyi? ay ben de çok spoiler vermiştim annem okumasaydın hepsini :) neyse izlemediysen izleyip iyice bi duygulan diyeyim ben o zaman, çocuk taş, kız güzel dizi güzel, izlememek için bi sebep yok :)

    YanıtlaSil
  9. okudum valla löp löp spoilerları :D ama olsun daha iyi oldu, snow queen ve a love to kill'i izlemek istiyorum zaten, şöyle bir hüngür şakır ağlayayım :D :D 2 dizideki kızları da çok beğeniyorum ben şimdi rain'de hoş geldi bana bu yazıdan sonra, nasıl ballandırarak anlattıysan artık çatıda göbek attığı klibini bile unutturdun bana :D
    izlicim efem kaçmaz bu dizi, teşekkür ettim ;)

    YanıtlaSil