
Okulun, derslerin hiçbir sorumluluğun olmadığı güzel bir yaz gününde başlamıştım bu diziye. hep öyle yaz dizisi olarak kalmış aklımda. izleme sebebim ise ratinglerinin çook yüksek olması sebebiyle merakımı cezbetmesiydi. işin açıkçası sevdim ben bu diziyi. ama garip olan başroldekilerden çok yan rol karakterleri beni çok eğlendirdi. hiç böyle bir dizi izlememiştim daha önce..
öncelikle bu diziden öyle çok fazla aşk, romantizm beklemeyin derim ben. daha çok aile ilişkileri, ihtiras, entrika üzerine kurulu. ama tüm bunlar öyle güzel birbirine bağlanıyor ki insan meraktan 28 bölümlük diziyi bir gecede bitirebilme potansiyelini görebiliyor kendinde:) tek bir romantik sahnesi dışında aşksız nadir dizilerden diyebilirim, tabi tatlı hwan'ımızın -lee seung gi- karşılıksız aşkı dışında.. çocukcağız şu ketum kızdan -namı diğer eun sung (han hyo joo)- bir türlü beklediği ilgiyi sevgiyi göremiyor, uzaktan bakıyor üzülüyor falan. kız ise son derece katı, babasının öldüğünü sanıyor, otistik olan kardeşi eun woo kayıp. hwan'ın babaannesinin hayatını kurtardıktan sonra kadının çorbacı restoranlarından birinde çalışmaya başlıyor. tek amacı kardeşini bulmak ve ayakta durabilmek.. ah o babasıyla eun woo 28 bölüm boyunca insanı verem ediyor adeta.. "allahım çıksınlar artık ortaya ne olur" diye bas bas bağırası geliyor insanın..

neyse, gelelim tatlı, tombiş yanaklı hwanımıza:) o ise dizinin başında tam bir şımarık zengin veledini oynarken birden kendisini babaannesinin çorbacı dükkanında garsonluk yaparken buluveriyor.. tabi bunu kendisine yediremiyor, restoranın müdürünün suratına para falan fırlatıyor ama buna çooook pişman oluyor daha sonra. ve o kadar gururlu ki utacından müşterilere selam bile veremiyor, hayatında eğilmemiş ki çocuk:) hele o terasta utanarak eğilip kendi kendine "ososeyo" demesi, selam provası yapması çok şekerdi.. daha sonra bu çocuğun inanılmaz değişimini görüyoruz. neyse çok fazla detay vermeyeyim, güzel sahne çoook yoksa:)

yukarıdaki resimde görülmekte olan kadın ise kesinlikle inanılmaz biri.. tek kelimeyle hem de.. bu kadar entrikacısını hiçbir dizide görmedim. kendisi başrol kızımızın üvey annesi. kadın resmen entrikalarını düşünmekten 28 bölüm boyunca hiç bir gece uyumadı, gözlerime inanamadım hatta son bölümlere doğru bu kadını gördükçe gülme krizine falan girdim, bir uyu be kadın, her şey olacağına varır, gözlerine yazık, ölüp gideceksin:) hala anarım kendisini zaman zaman, hiçbir zaman unutamayacaklarımdan..

ve bu ikili kesinlikle dizideki en favori karakterlerim.. resmen böyle dramatik bir diziye komedi unsuru katan iki tatlı insan. sağda gördüğünüz kişi hwan'ın kardeşi jung, soldaki ise annesi -şu an adını unuttum:)-. dizimizin meşhur babaannesi bu iki savurgan, para harcamaktan başka bir şey bilmeyen geliniyle torununa da bir ayar çekmek için onları çok düşük maaşla çalışmak zorunda bırakır. anne evin hizmetçisi olur -ki kendisi pirinç pişirmeyi bile bilmemektedir:)- jung ise platonik olarak aşık olduğu bir aile yakınlarının yanında garson olur. ikisi adeta bir çantalarının fiyatından bile düşük maaşla tüm gün çalışırlar ve bünyeleri buna hiiiç alışkın değildir. sabah 6'da kalkarlar, otobüse binerler hayatlarında ilk defa falan:) hatta taksiye binebilmek için çantalarını satarlar:) izleyenler de eminim benim gibi onları çok sevecekler..

işte bu da dizinin en güzel ve tek romantik sahnesi.. tatlı hwan en sonunda isyan ediyor. "ben sana inanıyorum, güveniyorum, seni seviyorum" diyor ki diziyi izleyenler bilir bu "inanıyorum" kelimesi hayati bir anlama sahip dizide.. çocuk daha ne yapsın.. ama bu kız hiiç değerini bilmiyor bu güzel sözlerin.. neyse yine de çok hoş bir sahneydi, epey bir zaman geçti izleyeli hala unutmamışım.. ve sevgili eun sung "boys over flowers"taki jan di den bile daha fazla gıcık olduğum bir aktris olarak rekorlarımı kırdı.. çocuğa bir kez bile doğru düzgün gülmedi, sarılmadı, güzel bir söz etmedi.. ne yapalım gönül bu, çocuk sevmiş, yapacak bir şey yok:))
kısacası ben merak, entrika, heyecan severim, arada biraz da romantizm olsun bir de tatlı çocuk olsun derseniz kaçırmayın.. bu dizi gerçekten güzel..